Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Zafer Partisi Genel Merkezi’nde bir araya gelen Ümit Özdağ, ikinci turda Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldıklarını duyurdu. Özdağ tüm seçmenlere, “Değerli yurttaşlar anne ve babalarınızdan aldığınız Türkiye’yi çocuklarınıza devretmek istiyorsanız, Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmasını istemiyorsanız, kızınız sokağa çıktığı zaman endişelenmek istemiyorsanız, akşam saat 21.30’da oğlunuzu köşedeki bakkala güven içinde yollamak istiyorsanız, 28 Mayı’ta 13 milyon sığınmacıyı vatanına yollayacak politikaya destek verin ve Kemal kKılıçdaroğlu’na oy verin. Bu Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmamasının tek yolu” çağrısında bulundu.
Toplantı öncesi cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Zafer Partisi Genel Merkezi’ne geldi. Özdağ, Kılıçdaroğlu’nu kapıda karşıladı. ikili görüşmelerinin ardından kameraların karşısına geçti.
İlk sözü Kılıçdaroğlu aldı. CHP lideri, “Bir metin hazırlandı. İmzalarımzızı attık. O metni paylaşacağız. Türkiye’nin geleceği açısından, huzurlu bir ülke olması açısından, Türkiye’nin güçlendirilmiş parlamenter sisteme kavuşması açısından her bir partiye sorumluluklar düşüyor. Güzel sonuçlar elde edildi. Dolayısıyla ev sahipliği yaptığı için genel başkan ve arkadaşlarına yürekten teşekkür ederim. Umarım Türkiye çok daha güzel bir atmosferde seçim sonrası tekrar buluşacağız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmamasının tek yolu
Özdağ, “Nasıl bir yüzücünün bacaklarına yirmişer kilo demir bağlarsanız ne kadar iyi bir yüzücü olursa olsun yüzemez ise, bir ülke de 13 milyon sığınmacı ile ekonomisini güvenliğini doğru bir çizgiye oturtamaz. Bundan dolayı 14 Mayıs seçimlerine giderken Türk halkından Zafer Partisi olarak sığınmacıları vatandalarına geri yollamak için destek istedik. Ancak partimizin yeni kurulmuş olması, medyada uygulanan ambargo atandaşımıza erişmemizi engelledi. Birinci turun sonunda gördük ki ortaya çıkan siyasi görünüm, iki adayın 28’inde bir ikinci yarış için Türk halkının önüne gideceği çerçeveyi oluşturmuş ve AK Parti Genel Başkanvekili Numan Bey bizi ziyaret etti. Bizden destek istediler. Sığınmacılar konusunda ne yapmayı düşünüyorsunuz diye sorduk. Anlattıkları şey sığınamcıların vatanlarına dönemsini içermiyordu. Kemal Bey çok net bir şekilde sığınmacıların vatanlarına dönmesi gerektiğini ve bu politikayı izleyeceğini söyledi. Bu politikanın detaylarını konuştuk. Ve Zafer Partisi’nin önermiş olduğu bir sene içerisinde uluslararası hukuka uygun dönen Suriyelilerin Suriye’de güvenliğini sağlayacak ama Türk ekonomisinin üzerindeki büyük yükü de kaldıracak, uyuşturucu çetelerini sokaklarımızdan çözecek bir model üzerinde kendisi ile fikir birliğine vardık. Bundan dolayı da Zafer Partisi olarak Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı verdik” dedi.
Özdağ ve Kılıçdaroğlu protokol imzaladı: İki lider hangi temel ilkeler üzerinde anlaşmaya vardı?
CHP ve Zafer Partisi arasında varılan protokol de kamuoyuna açıklandı. Protokolde Kılıçdaroğlu ve Özdağ’ın üzerinde anlaştığı yedi temel ilke sıralandı. Protokolde, “Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir” ifadesi de yer aldı.
Özdağ ve Kılıçdaroğlu dün akşamki görüşmelerinin ardından bu sabah Zafer Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geldi.
İki lider daha sonra ortak basın açıklaması yaptı, Zafer Partisi Genel Merkezi dışında “Birleşe birleşe kazanacağız” sloganları atıldı.
Özdağ tüm seçmenlere şöyle seslendi:
“Değerli yurttaşlar anne ve babalarınızdan aldığınız Türkiye’yi çocuklarınıza devretmek istiyorsanız, Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmasını istemiyorsanız, kızınız sokağa çıktığı zaman endişelenmek istemiyorsanız, akşam saat 21.30’da oğlunuzu köşedeki bakkala güven içinde yollamak istiyorsanız, 28 Mayı’ta 13 milyon sığınmacıyı vatanına yollayacak politikaya destek verin ve Kemal kKılıçdaroğlu’na oy verin. Bu Türkiye’nin ‘göçmenistan’ olmamasının tek yolu.”
Ümit Özdağ ortak açıklamanın ardından yaptığı Twitter paylaşımında, “Türkiye göçmenistan olmayacak. 29 Mayıs 2023’de Türk halkı ülkesini geri almaya başlayacak. ” dedi.
Özdağ, “Türkiye’nin en büyük sorunu ülkemizde yaşayan 13 milyon sığınmacı ve kaçağın ülkelerinde geri gönderilmesidir. Bir ülke 13 milyon sığınmacıyla ekonomisini güvenliğini doğru bir çizgiye oturtamaz. Bundan dolayı 14 Mayıs seçimlerine giderken Zafer Partisi olarak sığınmacıları ülkelerine göndermek için destek istedik ama amacımıza ulaşamadık” dedi.
14 Mayıs’tan sonra AKP ile görüşmelerinde partinin planının “sığınmacıların vatanlarına dönmesini” içermediğini belirten Özdağ, “Kemal Bey çok net bir şekilde sığınmacıların ülkelerine dönmesi gerektiğini açıkladı” diye konuştu.
Özdağ, Kılıçdaroğlu ile “bir sene içerisinde 13 milyon sığınmacıyı uluslararası hukuka uygun bir şekilde ülkelerine gönderecek, dönen sığınmacıların güvenliğini sağlayacak, Türk ekonomisinin üzerindeki yükü kaldıracak” planda uzlaştığını belirtti.
Bu sabah Twitter üzerinden “CHP Gençlik Kolları duvarları ‘Suriyeliler gidecek’ yazılarıyla boyadı” şeklindeki başka bir paylaşımı alıntılayan Özdağ, kendisi için İçişleri Bakanlığı görevi vurgusu yapmıştı:
“Öncelikle elinize sağlık gençler. Size Zafer Partisi’ndeki şablonları da verelim.
“Ve söz ben İçişleri Bakanı olarak yollayacağım. Ancak sadece Suriyeliler değil Türkiye’yi dünyanın lunaparkı zanneden, kadınlarımıza cariye muamelesi yapan, sokaklarımızı uyuşturucu cennetine çeviren, selefi cihatçı örgütlenme yapan ve yılda 11 milyar dolarımızı yiyen herkes gidecek. Bugün saat 11.00’i bekleyin”.
Özdağ ve Kılıçdaroğlu bugün ise bu konuda bir açıklama yapmadı.
Ortak protokol imzalandı
Basın açıklamasının ardından CHP ve Zafer Partisi arasında varılan protokol kamuoyuna açıklandı.
Protokolde şu ifadeler yer aldı:
“Kapsam:
Bu protokol, Zafer Partisi ile Millet İttifakı Bileşenleri arasında, Cumhurbaşkanlığı İkinci tur seçiminde ve sonraki süreçte yapılacak iş birliği esaslarını kapsamaktadır.
Amaç:
21 yıllık AKP hükümetlerinin yarattığı sosyal yıkım, yolsuzluk, yoksulluk, devlet krizi, sığınmacı sorunu, rant-borç-talan ekonomisi ve neden olduğu ağır ekonomi sorunları ve toplumun siyasi kutuplara bölünmesine karşı devletin yeniden düzenlenmesi; millî birlik ve beraberliğin sağlanması, yoksulluk, yolsuzluk, yasaklar ve ağır ekonomi sorunlarının çözümü, Türkiye için ağır bir güvenlik ve demografi sorunu oluşturan sığınmacı ve kaçakların gönderilmesi için ortak çalışma ve iş birliği detaylarının tespit edilmesidir.
Temel İlkeler
1-Anayasamızın ilk 4 maddesi ve 66. madde de yer alan Türk Vatandaşlığı konusundaki tanımı ve içeriği korunacaktır.
2-1924 yılında kurulan milli-üniter-laik devletten asla taviz verilmeyecektir. Bu değerlere bağlı kalınacaktır.
3- Başta Suriyeliler olmak üzere tüm sığınmacılar ve kaçaklar en geç 1 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilecektir.
4. Devletin varlığı ve bütünlüğünü hedef alan başta FETÖ, PKK, IŞİD olmak üzere bütün terör örgütleri ile etkin ve kararlı mücadele edilecektir. Terörle mücadele çerçevesinde, terörle bağlantısı hukuki kanıtlarla sabit olan mahalli idare yöneticileri yerine devlet görevlileri ataması uygulamasına yargı kararı çerçevesinde devam edilecektir. Terörle müzakere değil, mücadele edilecektir. Türkiye’nin milli ve üniter devlet yapısını hedef alan hiçbir siyasi ve hukuki düzenlemeye izin verilmeyecektir.
5- Devletin bütün birimlerinde yapılacak görevlendirmelerde sadakat değil, liyakatin esas alınması sağlanacaktır.
6-Bütün yolsuzluklar ile hukuk çerçevesinde çok etkin bir şekilde mücadele edilecektir.
7- Devletin vatandaşına karşı şeffaf olunması ve açık davranması konularında tam mutabakata varılmıştır.”
‘Biz cehennemin kapılarını kapatmaya hala çalışıyoruz’
Pazartesi günü, Zafer Partisi’nin de 14 Mayıs seçimlerinde paydaşı olduğu ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın, ikinci turda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklediğini açıklamıştı.
Özdağ, Oğan’ın açıklamasının ardından Kılıçdaroğlu ile baş başa görüşmüş ve Oğan’ın görüşlerinin sadece kendisine ait olduğunu söylemişti.
Özdağ dünkü açıklamasında Oğan ile farklı düşündüklerini belirterek “Biz Sinan Bey’le yola çıkarken cehennemin kapılarını kapatmak için yola çıktık, biz cehennemin kapılarını kapatmaya hâlâ çalışıyoruz” demişti.
